Allahın 99 ismi ve Anlamları
Okunuşu: Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:36:02 |
|
Okunuşu: Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:34:26 |
|
Okunuşu: 1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-Verdiği söze güvenilen. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:32:44 |
|
Okunuşu: Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:31:47 |
|
Okunuşu: 1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:30:58 |
|
Okunuşu: Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:29:03 |
|
Okunuşu: Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:28:09 |
|
Okunuşu: Herşeye bir şekil ve özellik veren. |
|
Fatma - 09-09-2005, 05:25:15 |
|
Okunuşu: Daima affeden, mağfireti pek çok. |
|
Fatma - 09-09-2005, 00:21:17 |
|
Okunuşu: Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:57:49 |
|
Okunuşu: Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:48:27 |
|
Okunuşu: Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:46:39 |
|
Okunuşu: 1-Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:38:11 |
|
Okunuşu: Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:36:37 |
|
Okunuşu: 1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan. |
|
Fatma - 08-09-2005, 23:32:11 |
|
Okunuşu: 1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan. |
|
Fatma - 08-09-2005, 22:04:46 |
|
Okunuşu: Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren. |
|
Fatma - 08-09-2005, 21:58:43 |
|
Okunuşu: Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran. |
|
Fatma - 08-09-2005, 21:49:53 |
|
Okunuşu: İzzet veren, yücelten, ağırlayan. |
|
Fatma - 08-09-2005, 21:40:07 |
|
Okunuşu: Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden. |
|
Fatma - 07-09-2005, 21:13:12 |
|
Okunuşu: Her şeyi en iyi işiten, duyan. |
|
Fatma - 07-09-2005, 21:08:54 |
|
Okunuşu: Her şeyi en iyi gören. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:58:34 |
|
Okunuşu: Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:57:20 |
|
Okunuşu: 1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:55:22 |
|
Okunuşu: Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:49:15 |
|
Okunuşu: 1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:46:31 |
|
Okunuşu: Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:44:29 |
|
Okunuşu: Bütün günahları bağışlayan, affı çok. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:40:56 |
|
Okunuşu: Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:30:38 |
|
Okunuşu: İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:29:19 |
|
Okunuşu: Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:27:56 |
|
Okunuşu: Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:26:20 |
|
Okunuşu: Celâlet, azamet ve ululuk sahibi. |
|
Fatma - 07-09-2005, 20:24:13 |
|
Okunuşu: Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:37:01 |
|
Okunuşu: Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:36:01 |
|
Okunuşu: Duâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:34:41 |
|
Okunuşu: İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:30:10 |
|
Okunuşu: Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde ve hikmetli olan. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:28:46 |
|
Okunuşu: Şânı büyük ve yüksek. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:26:34 |
|
Okunuşu: Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:25:48 |
|
Okunuşu: 1- Fiîlen var olan, mevcudiyeti ve ilahlığı gerçek olan. 2- Varlığı hiç değişmeden duran. 3- Sözleri ve vaadleri doğru olan. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:24:04 |
|
Okunuşu: Kendisine güvenilip, dayanılan. İşlerini uygun şekliyle kendisine bırakan kulunun işini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyisini temin eden. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:23:04 |
|
Okunuşu: Herşeye gücü yeten, kudretli, çok güclü. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:22:01 |
|
Okunuşu: Çok sağlam ve güçlü; herşeye gücü yeten, kudretli. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:21:20 |
|
Okunuşu: Yardımcı ve dost. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:20:37 |
|
Okunuşu: Manası: |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:19:41 |
|
Okunuşu: Herşeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen, bir bir herşeyin sayısını bilen. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:18:38 |
|
Okunuşu: Herşeyi maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:17:46 |
|
Okunuşu: Yarattıklarının canını aldıktan sonra âhiret hayatı için tekrar yaratan. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:16:40 |
|
Okunuşu: Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:15:30 |
|
Okunuşu: Başlangıçsız ve sonsuz bir hayatla dâimâ diri. |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:13:03 |
|
Okunuşu: 1- Herşeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinâtı idare eden. 2- Gökleri, yeri ve herşeyi tutan |
|
Fatma - 05-09-2005, 00:11:27 |
|
Okunuşu: 1- İstediğini, istediği zaman bulan. 2- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan müstağnî. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:54:25 |
|
Okunuşu: 1- Şanı, şerefi büyük. 2- Kerem ve müsamahası bol. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:52:17 |
|
Okunuşu: Herşeye ve istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten, tam kudret sahibi. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:43:36 |
|
Okunuşu: 1- Herşeye gücü yeten, kudretli. 2- Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:41:56 |
|
Okunuşu: İstediğini ileri geçiren, öne alan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:39:45 |
|
Okunuşu: İstediğini geri koyan, arkaya bırakan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:38:23 |
|
Okunuşu: Varlığının başlangıcı olmayan, ilk. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:36:27 |
|
Okunuşu: Varlığının sonu olmayan, son. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:34:16 |
|
Okunuşu: Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:29:15 |
|
Okunuşu: 1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren. |
|
Fatma - 04-09-2005, 21:24:54 |
|
Okunuşu: Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden. |
|
Fatma - 04-09-2005, 14:15:29 |
|
Okunuşu: Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:53:31 |
|
Okunuşu: 1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:52:10 |
|
Okunuşu: Şefkatli, pek merhametli, pek müşfik. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:50:16 |
|
Okunuşu: Mülkün ezelî ve ebedî sahibi. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:48:59 |
|
Okunuşu: Büyüklük ve kerem sahibi. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:48:21 |
|
Okunuşu: 1- Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan. 2- Adaletle hükmeden. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:47:40 |
|
Okunuşu: Çok zengin ve herşeyden müstağnî olan, kendi dışındaki herşeyin O'na muhtaç olduğu varlık. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:45:32 |
|
Okunuşu: Zenginlik veren, ihtiyaçtan kurtaran. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:44:04 |
|
Okunuşu: 1- Dilemediği şeyin meydana gelmesine mani olan. 2- Kötülüğe engel olan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:43:02 |
|
Okunuşu: Zarar veren, elem ve mazarrat verici şeyler yaratan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:42:16 |
|
Okunuşu: Fayda veren, hayr ve menfaat verici şeyler yaratan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:41:12 |
|
Okunuşu: Âlemleri nûrlandıran; istediği sîmâlara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran, nûr kaynağı. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:40:21 |
|
Okunuşu: 1- Yol gösteren, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan. 2- Hidayet lutfeden. 3- Muradına erdiren. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:39:30 |
|
Okunuşu: Bütün varlıkları eşi ve örneği olmadan sanatkârâne bir şekilde yaratan; örneksiz, hayret verici âlemler icâd eden. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:38:45 |
|
Okunuşu: Varlığının sonu olmayan. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:37:52 |
|
Okunuşu: Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, kendisinin varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi. |
|
Fatma - 04-09-2005, 13:37:03 |
|
Okunuşu:
es-Sabûru celle celâluh
Çok sabırlı.